En İyİ 5 ŞiiR
Hoşçakal Cennet Çiçeği | ||
Ey benim Cehenneme meyilli ömrümün cennet çiçeği Hayalinin beline sarılıp ruhundan öptüğüm ıssız gecelerde Ne çok dinlemiştim adının türküsünü Başucumdaki frekansı bozuk radyoda Sanki Yokluğunda bütün fakir analar beni doğurdu İntihar sektöründe kadrolu, ölümü düşünen işsiz babaların Yüreğinde bastırdığı feryatlarını biriktirdim sana "Biz" demeyi unutmuş bir toplumun bencilliğini andırsa da bakışların, Gelmeyeceğini bile bile "Ben" demekten utanan bir masumun ezikliğiyle bekledim yinede seni… "Kim bilir kimlere hayran, hayranı olduklarımız! " Olsun Alışırım elbet yokluğuna. Alt tarafı Sana benziyordu bütün çiçekler Aşk tarafı Bana benziyordu paslanmış ömürler Kör baksam aşk görür Aşka baksam kör olurum... Yüreğimde kara bulutlar Ben susarım kâinat ağlar Hırsızdık ikimizde Sen yüreğimi, Ben ise Gözlerimde yeni doğmuş bir bebeğin hayattan korkusu Ve Koynumda terk edilmiş yalnızlığımın en kuytusuyla Kimseler anlamasın diye çaresizliğimi, Islık çaldım. Şunu bil ki Bir daha adına şiirler yazılmayacak Yazılsa bile okunmayacak Ve hiçbiri Sana bu şiir kadar dokunmayacak! Ben kime büyüsem sevdiğim, çocukluğum ihtiyarladı. Ben kime gülsem sevdiğim, yüreğim kan ağladı… Bütün yakınlara biraz daha uzak Ve tuzaklara yakın masumiyetim. İşte gidiyorum, Senin sevgindir meleklere vasiyetim… |
Aşka Çağrı | ||
Mutluluk kuş değil, konmaz avuçlarına, Kaygısız kaldın aşka, haydi biraz sen yaklaş. Bir tereddüt yapışmış o kirpik uçlarına, Sevecen gönlümüzle daha tanışmadın ki. Uçarsın dallarımdan serçeler gibi ürkek, Ne niyetin bellidir, ne de tuttuğun dilek Dudakların sır vermez, ama gözlerin selek, Utangaç aşık gibi, kaçtın, konuşmadın ki. Kaşın çatıldığında şafaksız bir gecesin, Hülyalara dalınca çözülmez bilmecesin, Cevapsız sorusun sen ,bilinmezden öncesin, Sendeki aşk arayan kalbe danışmadın ki. Ne han olduğun belli,ne de yolcusun geçen, Yalnızlık enginine,meçhule yelken açan, Sensin yele kapılıp en uzak ufku seçen! Demir atıp bendeki koya yanaşmadın ki. |
Yalnızca Sitem | ||
şte sadece kaçmak..yaptıklarının toplamı bu..neden neden... bu gün çok üzüldüm ve kırıldım SANA . şunu düşünüp için rahat olmasın:artık bana karşı soğudu,olmayacaktı zaten bitti... beni düşün söylediklerimi ve senin için yaptıklarımı...seni ne kadar sevdiğimi.. hep senin doğruların vardı..benim duygularım hiç olmadı düşüncelerinde.. yaktın beni biliyo musun... çok yıprandım. kızdım kendime neden bu kadar özledim sevdim seni diye... bugün böyle düşündüm.. yoksun bak karşımda şimdi..bende yokum karşında.. anlattım her zaman ve anlatıyorum şimdi... ne şarkılarla ne başka dillerden.her şey kendimden ve kendi dilimden....... duyuyo musun beni. artık gözlerinin daldığı noktada olmayacağım ben. artık seni sürekli kıran biri olmayacak.. sevgimdendi sana bu davranışlarım ve beklemediğim tanımadığım senden davranışlarına karşı... nerdesin...bulamıyorum.. eğerki benim bu diyosan tanıyamıyorum seni.. nerdesin.... kimsin sen.... ben seni sevmedim.... |
Sevdalı Beyitler | ||
(Ahmet Tevfik Ozan’a) Kibrit tutuşturur, yanar çırası, Ocaktaki köze kül sevdalanır. Seraba karışmış yağmura hasret, Yeşil vahalara çöl sevdalanır. Döner elde kirman,gezinir mekik, Yörük kilimine çul sevdalanır. Can verir şiire,çelikten bama Gezinen mızraba tel sevdalanır. Ne de hoş duruyor üstünde başı, İpeksi omuza şal sevdalanır. Beyazda en beyaz,saftan da saf, Gelinde duvağa tül sevdalanır. Cemreler düşende suya toprağa, Vatan kokusuna gül sevdalanır. Yaz gelir ülkeme,göğerir her yan, Zümrütten yaprağa dal sevdalanır. Bağında üzümü,dalında incir Meyvenin tadına bal sevdalanır. İncecik pınarı Aydın elinin, Dağlardan akışına sel sevdalanır. Yaylalar yolunda Türkmen kızı, O berrak sese bülbül sevdalanır. Kaleminden dizi dizi mısralar, Ahmet Tevfik Bey’e dil sevdalanır. |
Ellerin Nerde | ||
Dolandım dünyayı şehir,kasaba Her yer sensizlikti her yer kalaba Ne kervan buldum ne de bir araba Sana gidemedim yolların nerde Bağla yetinmedim gezdim çölleri Dur durak demeden bütün elleri Derlediğim kadar beyaz gülleri Sana veremedim ellerin nerde Aşkı taşıyarak geçen devirde Sayfalar doludur bir bak çevir de Bir gün sıhhatliydim bir gün revirde Geçmiş olsun diyen dillerin nerde İçimde heyecan öyle durgundu Aşkına sitemli sana kırgındı Yıllar yılı her gün yorgun argındı Bana sor bakalım yılların nerde Her düşte; gözlerin hep revnak halli, Tan yaylası gibi yanaklar allı, Ağuşum bekledi hep selvi dallı, Sımsıkı saracak kolların nerde |